Uygarlık tarihi boyunca rüyalar ilgi çeken bir konu olmuştur. Çünkü biz insanlar yaşamımızın nerdeyse üçte birini uyku ve rüyalar aleminde geçiririz. Belki de bundandır rüyalarımıza bu kadar fazla anlam yüklememiz.. Ya da stantının mesajlarını varlığını en çok rüyada hissede bileceğimize inanmışızdır. Tarih boyu, tarihsel yaşamlarda rüyalara insanüstü ve gizemli anlamlar yüklenmiştir.

Hatta Eski yunan mitolojisinde uykunun ‘hypnos’ adlı tanrıça tarafından yönetildiğine inanılıyordu. Hypnos ‘Thanatos’ un yani ölüm tanrıçasının kardeşi olarak biliniyordu. Hypnos’un bir Yunan adasında bir mağarada yaşadığı, bu mağaranın unutkanlık nehrinin suları altında kaldığını anlatan bir efsane dahi vardır.

Yunan mitolojisi yanısıra eski çağda birçok kültür rüyaları gelecekten haber veren yaşantılar olarak görmüştür. Peki bu mistik rüya yolculuğun aslı nedir sizce? Rüyalar gerçekten gelecek habercileri midir? Rüya Tanrının biz insanlara birer lütfu hediyesi midir? Yoksa tamamen bilinç oyunu mudur bu rüya?

Bütün bunları anlamak için size bir kaç bir şey açıklayacağım;

Gece boyunca bizim uyku uyuma serüvenimiz tam olarak bu şekilde ilerlemektedir;

uykuda hafif uyku

derin uyku

Ve REM

Uyku tek bir dönemden oluşmaz yani oluşamaz, uykunun hafif uyku, derin uyku ve hızlı göz hareketlerinin izlendiği REM uykusu evreleri bilimsel olarak tanımlanmıştır . Derin beyin yapılarından kaynaklanan ve gözlerde ortaya çıkan hızlı göz hareketleri izlendiği için REM uykusu adı verilmiştir.

Her gece yaklaşık 2 saate kadar süren REM uykusunda çoğunlukla rüya görürüz, bütün yaşamımız boyunca bilimsel olarak ortalama 6 yıl rüya görürüz. REM uykusu gecenin ikinci yarasında daha fazlasıdır, rüyalar da gecenin ikinci yarasında daha fazla görülmektedir. REM evresinde görülen rüyalar sırasında beyinde heyecan, kaygı, korku duygularının merkezi olan amigdala oldukça aktiftir. Buna karşın beynin muhakeme yapan önbeyin bölümü uyku halinde olur. Gözlemler rüyanın REM uykusu ile güçlü bir bağı olduğunu ortaya koymuştur. REM döneminde uyandırılan kişilerin %80’i bir rüya yaşantısı içinde olduklarını bildirmiştir. Buna karşın REM dışı uykuda da daha az sıklıkta olsa da rüya yaşantısı vardır. REM dışı görülen uykular genelde bize gelecekten haber veren, bilincimizin kontrol edemediği, anlamsız simge ve seslerden oluşan haberci niyetindeki rüyalardır. REM uyku rüyaları bilinçdışı süreçlerle daha çok bağlantılı iken REM dışı evrelerde görülen rüyalar daha gerçekçidir. Neden sonuç bağlantısı ve zaman ve mekân bağlantıları daha iyi korunmuştur.

Bu nedenle REM dışı görülen rüyaları Tanrıdan hediye gibi görürüz. Çünkü bu rüyalar bilincimizden tamamen alakasızdır. Bellirli ve belirsiz simge ve sesler bize geleceğimizden geçmişimizden haber vere bilecek düzeyde bilgile içere bilir. Bu yüzdende gördüğümüz rüyaları şifreleri ve simgeleri hafife almamalı, onları dikkate almalı, verilen mesajları anlamaya çalışmamız bizim hayrımızadır.